KIR SERDARI ZEYBEKLER
"Ali ÖZÇELİK paylaşımı" Osmanlı Devleti, eşkıyalıkla mücadele konusunda pek çok yöntem denemiş ve konjonktürel yapıya göre kimi zaman oldukça sert cezalandırma usulleri tatbik ederken kimi zamansa af yoluna gitmişti.“Eşkıyanın halinden en iyi eşkıya anlar” mantığıyla hareket eden idareciler, özellikle XIX. yüzyılın son çeyreğinden itibaren, suç oranının daima yüksek olduğu Aydın Vilayetinde affedilen zeybeklerin bir kısmını devlet hizmetine almışlardı. Bu sisteme göre eşkıyalık zamanlarında çok fazla düşman edindikleri için yüzdeyken silahsız olarak güvende olmayacaklarını bilen, yaşlanan veya takip müfrezelerinden kaçmaktan bıkan çete reisleri, adamlarıyla birlikte önceki tüm suçlarından azade bir şekilde aylık maaşa bağlanmışlar ve kırsalda kolcu olarak görevlendirilmişlerdi.
Affedilen çete mensupları ‘kır bekçisi’ olurken, başlarındaki Efe’ye ise ‘kır serdarı’ denilmiştir. Sivil Jandarma Çavuşu olarak, kızanlarıyla birlikte müfrezelerin takviye birliği olarak dolaşan kır serdarları; dağdaki zeybeklerin peşine düşer, asker kaçaklarını, çalıkakıcıları ve hırsızları yakalar, gerektiğinde kendi mıntıkasında vergi toplar ve küçük alanlarda güvenliği sağlarlardı. Kimi zaman da takip müfrezelerinin desteğini, dağda bulunan düşmanlarını yok etmek amacıyla kullanırlardı. Çakırcalı Ahmet, Yörük Osman, Koca Cerit, Bakırlı Mehmet, İnce Mehmet, Çamlıcalı Hüseyin, Gökdeli Mehmet ve Çakırcalı Mehmet, zeybekleriyle birlikte kır serdarlığı yapan namlı efelerdendi.