Malgaç Baskını Şanlı Bir Yolun İlk Adımıdır
Ülkemizin şanlı tarihinde önemli bir mihenk taşı olan Malgaç Baskını’nın 100. Yılında bizlere bu gururu yaşatan kahramanlarımızı yad ederken, emanetlerinin binlerce yıl daha miras bildiğimiz en büyük hakikat olduğunu bu topraklardan bir kez daha ifade etmek isterim.
30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkeş Antlaşmasının 7. maddesi sebebiyle Anadolu’nun işgali başlamış, 27 Mayıs 1919 tarihinde Yunan ordusu Nazilli’ye kadar bölgeyi kontrolü altına almıştı. İşkenceler, türlü zulümler ve baskı her geçen gün şiddetini arttırıyor, bölgemizde yaşanan bu olaylar insanlık onurunu tarifi güç bir duruma doğru götürüyordu.
İşte tam da bu sırada direnişin ilk kıvılcımı Yörük Ali Efe ve kızanlarınca yakıldı. Malgaç Baskını olarak bildiğimiz destan, bölgemizde 3 yıl sürecek ve zaferle sonuçlanacak bu şanlı yolun ilk adımıdır.
Aydın ve çevresinde Yunan işgal kuvvetlerine karşı düzenlenen baskınlar içinde hazırlanışı ve etkileri bakımından Malgaç Baskını’nın bambaşka bir yeri vardır. Yörük Ali Efe ve kızanlarının bu baskını efsaneleşmiş, sonuçları itibariyle yerelde adeta yeni bir Çanakkale ruhunun oluşmasını sağlamıştır. Nasıl ki Çanakkale Zaferi, Türk Milletinin Kurtuluş Savaşını kazanmasının önünü açan en büyük moral sebebiyse, Malgaç Baskını da direnişin ilk kıvılcımını yakan, bir mihenk taşı; bu kıvılcım büyüyerek aleve dönüştüren bir büyük heyecandır.
Eğer Malgaç Baskını başarısız olsaydı, Aydın-Menderes Cephesi kurulamaz ve düşmanın ilerlemesi önlenemez ve milli kuvvetler bir araya toplanmaya zaman bulamazdı. Baskın sonrasında bölgede pek çok direniş hareketleri başladı, zeybekler kendi bölgelerinde zeybek sancağı açarak kızan topladı ve işgale karşı direnişe başladı. Milli kuvvetlerin teşkilatlanması da hızlandı. Kazanılan bu başarı sadece sayısal olarak önemli değildir. Bu baskının asıl önemi yerel direnişin örgütlenmesinde ve giderek ulusal direnişe dönüşmesinde öncü bir rol oynamış olmasıdır. Bu şanlı direnişin yarattığı dik duruş, bugün 100. yılında aynı heyecanla sıcaklığını korumaktadır.
Bu kıvılcımı ateşleyen başta Yörük Ali Efe olmak üzere Kıllıoğlu Hüseyin Efe, Habibin Ali Efe, İmamköylü Çete Ayşe Efe, Gurbetin Ali Efe, İsabeylili Ese Efe, Orhaniyeli Kara Durmuş Efe, Sancaktarın Ali Efe, Dokuzun Mehmet Efe, Mesutlulu Mestan Efe, Yüzbaşı Ahmet Bey, Topçu Mülazımı Şükrü Bey, Mülazım-ı Evvel Kadri Bey, Piyade Mülazım- Evvel Hasan Zekai Bey, İhtiyat Topçu Mülazım Necmettin Bey, Adagideli Âlim Efe, Kütahyalı Recep Çavuş, Tavaslı Teke İmamoğlu Mustafa, Mergümeli Ali, Asaf Gökbel, Asteğmen Necmettin Bey, Giritli Memduh Bey, Kınalı Dokuz Efe, Gülbayram ve adını sayamadığımız yüzlerce, binlerce vatan sevdalısı kahramanımızı saygı ve minnetle yâd ediyorum. Rabbim rahmetiyle muamele etsin, mekânları cennet olsun.
Prof. Dr. Osman Selçuk ALDEMİR
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder